"Aldığın besin ilacın olsun, aldığın ilaç besinin olsun"
HİPOKRAT
Ayfonkarahisar Başmakçı'daki Ersöz Çiftliği'nde 1,5 yıldır Japon yaşam sanatı 'shumei' (ışık, aydınlık) yöntemine göre sebze yetiştiriliyor. Tüketici ile üreticinin birlikte çapa salladığı bahçenin ciddi kuralları var: Kötü söz söylemek yok, dedikodu yasak, yorulan hemen dinlendiriliyor, negatif olmaya devam edenlere sessizce yol gösteriliyor.
Sultan ve Vehbi Ersöz çiftiyle Mecidiyeköy'deki Profilo Alışveriş Merke-zi'nde tanıştığımızda onların 'organik gezginler' olduğunun farkında değildik. Ta Afyon'dan yola çıkıp haftanın 3 günü İstanbul'daki organik pazarlarda tezgâh açıyorlar. Ömürleri neredeyse yolda geçiyor. Cumartesi Şişli ve Zeytinburnu, pazar Profilo, çarşamba Kadıköy'deler. İşin meşakkatini Afyon-İstanbul arasının 7 saat olduğunu hesaba katarak düşünün. Ama onların hiç şikâyeti yok. Bahçeden topladıkları sebzeleri gündüz paketliyor, arabalarına yüklüyor ve yola çıkıyorlar. Sabah İstanbul'dalar. Bütün gün satış yaptıktan sonra dinlenmeden gece evlerine dönüyorlar.
Köyde hayat yavaştır ama eğer sebze işiyle uğraşıyorsanız hızlı olmak zorundasınız. Ersözler de böyle. Anne, baba ve üç erkek evlattan oluşan ailedeki hareketliliğin bereketi ta Japonya'lara kadar uzanmış. Böylesine çalışkan, üretken, paylaşımcı bir aileyi fark eden çekik gözlü adamlar, Japon yaşama sanatı shumei yöntemiyle yapılan doğal tarımı ülkemizde de uygulamak için Ersöz çiftine teklif götürmüşler. Ersözler, geçen yıldan bu yana 1,5 dönümlük topraklarında shumei kurallarına göre sebze yetiştiriyorlar. Kurallar dediysek, öyle yazılı maddeler yok ortada. Toprak, tohum, emek ve teşekkür yeterli. Doğaya saygı göstermek ve doğayla uyumlu olmak önemseniyor. Anahtar kelime teşekkür. Yani ekerken, biçerken, toplarken, satarken her şeye hamd etmek, şükrü dilden düşürmemek.
Ülkemizde bir çiftçiye, 'toprağa her yıl aynı tohumu atacaksın' derseniz asla kabul etmez. Nöbetleme sistemine göre farklı sebzeler ekilir. Shumei'de domates yetiştirilen yere 30 yıl da geçse domates ekiliyor. Çünkü toprak bu şekilde kıdemleniyor, kalitesi artıyor ve daha iyi ürün veriyor. Sultan Hanım, geçen yıl tarladan aldığı ürünleri başta Ankara'daki Japonlar olmak üzere koliler halinde paketleyerek 35 aileye ulaştırmış. Kolilerin içine bahçede neler yaptığını, sebzeleri nerede, nasıl yetiştirdiğini anlatan mektuplar eklemiş. Ailelerden bazıları hem teşekkür etmek hem de üretim aşamasına katılmak için Ersöz Çiftliği'ne gelmiş. Ama bu, sıradan bir ziyaret değil. Tüketici ile üreticinin toprakta beraber çalışması shumeinin en önemli sırrı.
Ersöz Çiftliği |
Shumei Vakfı, Japonya'da 1970'te kurulmuş uluslar arası bir organizasyon. Sadece ülkemizde değil, çiftçiliğin yoğun olduğu Tayvan, Zambiya, Nepal, Filipinler, Brezilya gibi ülkelerde de uygulanıyor. Amerika, Kanada, İnglitere, Almanya, İtalya gibi gelişmiş ülkelerde de tarlaları var. Organizasyonun ülkemizdeki temsilcisi Satoru Nakano ama biz 11 yıldır Türkiye'de yaşayan Ankara sorumlusu Kazuaki Ozono'dan bilgi aldık.
Ozono ve Ersöz çifti, bir yıl önce Başkent'teki bir organik pazarda tanışmışlar. Ozono, bazen 15 günde bir, bazen ayda bir Afyon'a gidip bahçedeki gelişmeleri yakından takip ediyor. Geçen haftaki ziyaretinde yalnız değildi. Önemli bir misafiri vardı: 2002'de Amerika'da kurulan Uluslararası Shumei Enstitüsü'nün başkanı Alan Imai ve yardımcısı Masahide Koyama ile birlikte çiftlikteki tarlaları gezdiler, Sultan Hanım'ın hazırladığı güzel yemekleri tattılar.
Ülkemizde shumei doğal tarımı Afyon'dan önce Samsun'da Doğanca İlköğretim Okulu'nun bahçesinde 2005'te uygulanmaya başlanmış. Öğrenciler, okul bahçesine marul ve pirinç ekmişler. Alan Imai, "Çocukların ailelerinin hepsi çiftçi ama kimyasal ilaç kullanıyorlardı. Bu uygulamadan sonra doğayı merak etmeye başladılar. Öğrecilerin başarı düzeyi arttı." diyor.
Masahide Koyama |
Ersöz Çiftliği'nde ilgimizi çeken en önemli uygulama, işçiler, sahipleri ve yaz döneminde üretime katılmak için gelen gönüllüler arasındaki ilişki. Sözü Sultan Ersöz'e bırakalım: "En sevmediğim şey, iki işçinin tartışmasıdır. Hem verimi düşürür, hem ortamı gerer, hem de saygıyı bitirir. O bittiği anda zaten iş yürümez. Benim işçilerim türkü söyleyerek iş yapar. Dedikodu, kötü enerjinin habercisidir. Yaşadıklarından ders çıkaranları dinlerim, ama bahçemde kimsenin kötü söz söylemesini istemem. Çünkü stresi tetikler. Yorulan işçiyi, gözünden tanırım. Hemen bir çay ya da meyve molası veririm. Yorgunluğunu atana kadar tarladan uzaklaştırırım. Shumeinin temelinde bu var: Sevgi, huzur, barış, bitkiye ve doğaya saygıyla, sevgiyle yaklaşmak. Sebzeye iltifat et, yaprağı değişir.
Kaynak: Zaman Gazetesi, s.ozarslan@zaman.com.tr"Aldığın besin ilacın olsun, aldığın ilaç besinin olsun"
HİPOKRAT